20 Mart 2013 - Yüksel Caddesi
İstanbul’da Kadırga Öğrenci yurdunu biliyor musunuz? Ben ta o yılların Dev-Gençlisiyim. Ben ! Siz kimsiniz de benim evimi dağıtıyordunuz? yetim kalınca(?) …… arka sayfanızda varlar. Devlet deli reklamı yapıyor. Bir delinin peşine düşüyor polisler, o deli mi bu meydanda duruyor, siz mi duruyorsunuz? …….. birileri aslının yerine geçerek konuşma yerine gelmiş! Marksizm eylemdir eylem, ezber, konuşma değil! Devlet size de başbakanınız Danimarka’da delirecek(?), bir adamı daha deli diye evinde yatırmıyordunuz. Evine daha son Şubat ayı içinde iki baskın yaptınız. Alçak herifler sizi, başbakanınız evinde yatıramıyor. Çanakkale’de ölmeden mezara konulan Yaşar’ı konuşuyor. Solcu geçinenler de “bir zamanlar anadolu” filminden insanlar, bir de “geceyi bölen ses” filminden. ismail’in Yaşar. Yani İsmailoğullarından Yaşar. Sabahın bir sahibi varmış, çiğdem pazarlıyorlar, nergis pazarlıyorlar. Sabah çiçeği pazarlıyorlar.
Kızılay sokaklarının ‘Yaşar Abi’si Yaşar Öztemel polis saldırısında gözaltına alınarak Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gönderildi. Öztemel taş atmakla suçlandığı mahkemede “Biz ezilenler elbette katillere taş atacağız. Bir elimiz hep taşta” demişti.
12 Eylül’de Devrimci Yol davasından tutuklanan ve gördüğü işkence sonucu akıl sağlığını yitiren, bu durumu raporlarla tasdik edildikten sonra hem çocukları elinden alınan hem de avukatlık mesleğinden olan, yaşadıkları nedeniyle polise olan öfkesini birçok eylemde gösteren Ankara Konur Sokak’ın “Yaşar Abi”si Yaşar Öztemel, sokakta dünkü (27 Temmuz) polis saldırısında gözaltına alındı.
İşkence ve kayıtsız gözaltı
Öztemel gözaltı sırasında çok sayıda polis tarafından uzun süre coplandı, tekmelendi ve saçları yolundu. Gözaltına alınmasına karşın adı hiçbir karakolda yer almadı. Bunun üzerine sosyal medyada “Yaşar Abi kaçırıldı” başlığıyla paylaşımlar yapıldı, avukatlar Öztemel için seferber oldu.
Bugün sabah saatlerinde Öztemel’in adliyede gizlice tutulduğu ortaya çıktı.
‘Biz direnenler elbet taş atacağız, bir elimiz hep taşta’
Hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek iddiasıyla 11 dosyadan yakalama kararı olduğu belirtilen Öztemel, bu dosyaların her birine tek tek ifade verdi.
Polise taş atmakla ve direnmekle suçlanan Öztemel ifadesinde şöyle dedi: “Polisler biber gazı ve copla saldırdı. Biz de saldırıya karşı durduk. Polislerin saldırısına karşı direnme hakkımı kullandım. Taş attığım doğrudur. Biz ezilenler, yetimler, direnenler elbette katillere taş atacağız. Bir elimiz hep taşta.”
Mahkeme ise “cezai ehliyeti olmadığı”na kanaat getirdiği Öztemel’in Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gönderilmesine karar verdi.
Devlet 12 Eylül’de aldığı ‘aklı’ 35 yıl sonra geri verecek!
“Devlet”, 12 Eylül döneminde avukatlık yaparken gözaltına alınan, gördüğü işkenceler nedeniyle “akıl sağlığını” yitiren, günlerini Ankara’nın muhalif sokağı Yüksel Caddesi’nde geçiren Yaşar Öztemel’e SGDF üyelerine yönelik polis müdahalesine tepki gösterince “resmen el koydu.”
Hakkında Yüksel’deki bu tür polis şiddetine karşı çıktığı için 10 ayrı dava açılan ve mahkemeye gitmediği için 10 ayrı yakalama kararı çıkarıldığı anlaşılan Öztemel, dün Ankara Adliyesi’nde mahkeme mahkeme dolaştırılarak ifade verdi. Polis, sorguların ardından serbest bırakmadığı Yaşar Öztemel hakkında Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2001’de verdiği “yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına” ilişkin kararını uygulamaya koydu. Öztemel, dün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürüldü. Öztemel, uygulamaya “Benim akıl sağlığım yerinde. Bu ülkede hapishaneler akıl hastanelerinden iyidir” diye tepki gösterdi. Devlet, 12 Eylül’de Öztemel’in ruhunda açtığı yaraları şimdi Bakırköy’de iyileştirmeye çalışacak!
Şuan 55 yaşında olan Yaşar Öztemel, 12 Eylül döneminde avukatlık yapıyordu. Darbenin ardından Dev-Yol davası kapsamında gözaltına alınan Öztemel, ağır işkencelerden geçti. Uzun yıllar cezaevinde kalan Öztemel’in gördüğü bu işkenceler bedeninde ve ruhunda ağır izler bıraktı. Akıl sağlığını kaybeden Öztemel’in bu durumu raporla da onaylandı. Bu süreçte avukatlığı bırakan Öztemel, günlerini Kızılay’da Yüksel Caddesi ile Konur Sokak’ta geçiriyordu. Bölge esnafının ve muhaliflerin Yaşar Abisi olan Öztemel, özellikle buradaki basın açıklamalarına yönelik müdahale eden polise tepki gösteriyordu.
Darp edildi, gözaltına alındı
[Haber görseli]Pazartesi günü de SGDF’li gençler, Suruç’ta ölen arkadaşları için Yüksel Caddesi’nde taziye çadırı kurmak istedi. Buna izin vermeyen polis, gençlere sert müdahale etti. Bu müdahaleye tepki gösteren Yaşar Öztemel polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Ankara Emniyeti’ne götürülen Yaşar Öztemel’in yapılan UYAP ve GBT sorgulamasında hakkında açılan 10 ayrı davada 10 ayrı yakalama kararı olduğu ortaya çıktı. Bu davaların açılması nedenin yine Yüksel Caddesi’ndeki polis müdahalelerine Yaşar Öztemel’in tepki göstermesi oldu. Dava dosyalarına göre Öztemel’in her tepkisine savcılık, polise direnme suçundan dava açmış. Öztemel, dün polisler tarafından mahkeme mahkeme dolaştırılarak bu davalar kapsamında ifade verdi.
Bakırköy’e gönderme kararı
İfadeler bittiğinde Yaşar Öztemel serbest bırakılmadı. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bir kararını gerekçe gösteren polisler, Öztemel’i Bakırköy’e götürme kararı aldı. Alınan bilgiye göre 19. Asliye Ceza Mahkemesi, Öztemel hakkında açılan polise direme davası kapsamında 14 Aralık 2011 tarihinde akli melekelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle ceza tayinine yer olmadığına karar vermiş. Mahkeme, bu nedenle Öztemel’in “yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınmasına” hükmetmiş. Polisler, bu karar uyarınca Öztemel’i dün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürdü.
‘Hapishaneler daha iyidir’
Bu karara tepki gösteren Öztemel, dünkü bir savunmasında “Benim aklım yerimde. Akli melekelerimin yerinde olmadığı yönündeki iddia devlet ile mahkeme arasındaki bir sorun. Beni ilgilendirmez. Ben dava konusu olaylarda direnme hakkımı kullandım. Bu ülkede hapishaneler akıl hastanelerinden iyidir” diyerek götürülmeye itiraz etti.
Darp izleri
Devlet, şimdi 12 Eylül döneminde işkence ederek ruh sağlığını bozduğu Yaşar Öztemel’in akıl sağlığını düzeltmeye çalışacak! Ancak Öztemel, Bakırköy’e giderken bile vücudunda yeni polis şiddeti yaralarıyla yola çıktı. Yüksel’deki gözaltı sırasında darp edilen Öztemel’in vücudundaki yaralar dün tazeydi. Öztemel’in yüzü, kolu ve bacağındaki darp izleri dikkat çekti. Yine polisler, müdahale sırasında Yaşar Öztemel’i saçlarını kopardı. Bir avuç dolusu kopmuş saçı yanında taşıyan Öztemel, bunları avukatı Murat Yılmaz’a verdi.
[Haber görseli]
‘Yaşar Abi’nin bir zararı yok
ÇHD Ankara Şube Başkanı Murat Yılmaz, Bakırköy’e götürülme kararına tepki göstererek, “Yaşar Abi’nin topluma bir zararı yok. Kızılay’da yaşayan tüm esnaf bunu bilmektedir. Yaşar Abi, polisin müdahale etmediği hiçbir eyleme tepki göstermemiştir. Kendisinin tepkisi polisin müdahale ettiği eylemleredir. Topluma zararlı bir durumu olmadığı için Bakırköy’e götürülme kararı hatalıdır. Yaşar abi, buraya götürülürse bundan daha olumsuz etkilenir” dedi.
Ankara’da Konur Sokak’ın “Yaşar abi”si, Yaşar Öztemel bir savcıya saldırdığı iddiasıyla tutuklandı. 12 Eylül döneminde gördüğü işkence nedeniyle akıl sağlığını yitiren Öztemel’e verilen rapor mahkemeye sunulmasına rağmen tutuklama kararı verildi.
Evrensel gazetesinden Birkan Bulut’un haberine göre, Devrimci Yol davasından tutuklanan Yaşar Öztemel, gördüğü işkence sonucu akıl sağlığını yitirdi. Şizofreni tanısı konulan eski avukat Yaşar Öztemel, Yüksel Caddesi’nde bir savcı ile tartıştı.
Öztemel’in avukatlarının verdiği bilgiye savcı N.S. oturduğu mekanda çevredekilere “Eskiden buralarda solculuk yapıyorduk” dedi. Bu sözleri duyan ve savcı olduğunu öğrendiği N.S.’ye kızan Yaşar Öztemelli, “Burada her zaman devrimciler var” diyerek savcıya bir cisim fırlattı.
N.S.’ni şikayeti üzerine Öztemel gözaltına alındı. Hastane giden N.S. “sol omzunda hafif kızarıklık ve ağrı” olduğu dair rapor aldı. Daha sonra Öztemel, tutuklama talebiyle Ankara 6’ncı Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
Avukatları daha önce hakkında açılmış birçok davadan akıl sağlığı olmadığı nedeniyle ceza almayan Öztemel’in doktor raporunu hakime sundu. Ancak hakim, rapor ve diğer mahkeme kararlarına rağmen Yaşar Öztemel’e “Bir sıkıntın var mı” diye sordu. Öztemel, bir sorunu olmadığını söyledi. Bunun üzerine Öztemel’in yanıtına dayanarak tutuklama kararı verildi.
‘DEVLETİN İŞİNE GELİNCE AKILLI, GELMEYİNCE DELİYİM’
Yaşar Öztemel mahkemede yaptığı savunmada “Devlet bana işine gelince akıllı, işine gelince de deli muamelesi yapmaktadır. Ben devletin bana yaptığı haksız ve hukuksuz uygulamaları protesto etmek amacıyla devleti temsilen kendini tanıtan cumhuriyet savcısına bir sandalye fırlattım. Ancak kendisine değmediği gibi yakınından bile geçmemiştir. Zaten o da üzerinden çıkardığı metal bir copu bana salladı. Ben ezilen bir çocuğun hakkı için protesto yaparken bu kişileri gördüğümde onlara karşı bir şeyler söylemiş olabilirim, hatırlamıyorum” dedi.
Yaşar Öztemel, 27 Temmuz 2015 tarihinde de polisler tarafından darp edilerek gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanan Öztemel, kısa sürede Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılmış ve ardından taburcu edilip tahliye olmuştu.
“Benim savunmam ‘Yaşar ne yaşar ne yaşamaz’ şeklinde özetlenebilir. Devlet bana işine gelince akıllı, işine gelince de deli muamelesi yapmaktadır. Ben devletin bana yaptığı haksız hukuksuz uygulamaları protesto etmek amacıyla devleti temsilen kendisini tanıtan Cumhuriyet Savcısına üzerinde vida olan bir sandalye parçasını fırlattım. Ancak kendisine değmediği gibi yakınından bile geçmedi. Zaten o da üzerinden çıkardığı önce küçük olup sonra açılınca uzayan metal jopu bana salladı. Ben ezilen bir çocuğun hakkı için protesto yaparken bu kişileri gördüğümde onlara karşı birşeyler söylemiş olabilirim, tam hatırlamıyorum. Savcı olduğunu kendisi söylemiştir. Şikayetçinin raporunu kabul etmiyorum. Onun dışarıya çıkmasını beklemiş değilim. Orası benim mekanımdır, zira her gün orada beklerim. Bana herhangi bir kişi şikayetçiye karşı eylemde bulunmam için talepte ya da telkinde bulunmadı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder