10 Mart 2024 Pazar

NABİ –BİR DEVLET İÇÜN ÇERHE TEMENNADAN USANDIK

NABİ –BİR DEVLET İÇÜN ÇERHE TEMENNADAN USANDIK


GAZEL

1. Bir devlet içün çerhe temennâdan usandık

    Bir vasl içün ağyâra müdârâdan usandık


2. Hicran çekerek zevk-i mülâkâtı unuttuk

    Mahmûr olarak lezzet-i sahbâdan usandık


3. Düştük kati çoktan heves-i devlete ammâ

    Ol dâiye-i dağdağa-fermâdan usandık


4. Dil gamla dahi dest ü girîbandan usanmaz

    Bir yâr içün ağyar ile gavgâdan usandık


5. Nâbî ile ol âfetin ahvâlini naklet

    Efsâne-i Mecnûn ile Leylâdan usandık


Vezni: Mef’ûlü Mefâîlü Mefâîlü Feûlün



Günümüz Türkçesi

1. Bir saadet, bir yüksek mevki için feleğe yalvarmaktan ve bir sevgili için, başkalarının rakiplerin yüzüne gülmekten ve onlara minnet etmekten usandık.

2. Ayrılık çeke çeke sevgili ile buluşup görüşmenin zevkini unuttuk; Sarhoşluk mahmurluğunun baş ağrılarını çeke çeke de şarabın tadından usandık.

3. Saadet ve itibar hevesine düşmemiz çok eskidendi; o huzursuzluk veren arzudan o dâvâdân da usandık.

4. Gönül, gamla didişip uğraşmaktan bile usanmaz ama bir sevgili için şununla bununla çekişmekten usandık.

5. Bize Nâbi’nin o âfetle olan macerasını anlat; Leylâ ile Mecnun masalından bıktık artık...


İzahlar:

Zevk-i mülakât: (f. is. t.) Kavuşup görüşme zevki.

Lezzet-i sahbâ: (f.is.t.) Şarabın tadı.

Kati, çok ve kati çoktan, pek çoktan, pek çok zamandan beri, çok eskiden deınektir.

Temennâ: Arzu, istek, hürmet ve âşinâlık göstermek

Vasl: Ulaşma, birleşme, sevdiğine kavuşma

Çehr: Felek, talih

Müdara: Yüze gülmek, dost gibi görünmek

Zevk-i mülâkat: kavuşmanın zevki

Lezzet-i sahbâ: Şarabın lezzeti

Dâiye-i dağdağa-farmâ: Gürültü koparan şiddetli arzu

Dest ü girîbân: çekişmek (mecâzî)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ankaralılar yaz gelince ne yaparlar?

  https://filmmirasim.ktb.gov.tr/