DÜŞÜNCENİN DEĞİRMENLERİ (WINDMILLS OF YOUR MİND) - (Çeviri : Sevsen Aslantepe)
Döner durur düşünceler;
Bir sarmalın çemberinde
Sonsuza dek bir çıkrık gibi ,
Yuvarlanan bir çığ gibi.
Dönerek yükselen bir balon gibi,
Ayın çevresinde hareler oluşturan,
Atlı karıncalar gibi,
Zamanla yarışan akreple yelkovanın,
Saatin yüzünde ne varsa onu
Silmesi gibi…
Dünya uzayda sessizce dönen
Bir elma gibi,
Düşüncenin değirmenlerinde
Oluşan bitmez döngüler gibi.
İçinden geçtiğin zamanın tüneli gibi,
Güneş ışığının,
Giremeyeceği bir oyuktan,
Başka bir kuytuya inatla sızması gibi,
Düşünceler,
Zar zor hatırlanan bir rüyada,
Dönüp duran bir kapı gibi,
Suya atılan bir taşın bıraktığı halkalar gibi,
Cebinde şıkırdayan anahtarlar gibi,
Beyninde dönüp duran;
Yaz neden çabuk geçti?
Nerede hata yaptım?;
Diyen yanıtsız sorular gibi.
Aşıklar kıyıda yürür,
Kumda izleri kalır,
Masaya vuran yorgun parmaklar
Geçmişin güçlü çağrısı gibi.
Bir koridorda asılı resimler,
Ve bu şarkıdan bir satır.
Zar zor beliren yüzler,
Kim olduklarını da söyleseler.!!
O,
Saçlarının güz yapraklarına dönüştüğünü
Aniden fark ettiğinde,
Sen,
Her şeyin bittiğini anladın,
Adım adım yaklaşan vedanın
Bir güz gününde,
Kapıyı vurması gibi.
Ziller çalarken düşüncende,
Bir an için onun
Gözlerinin rengini bile,
Unuttun……
Bir sarmalın çemberleri gibi
İç içe geçmiş halkalar gibi
Sonsuza dek dönen bir çıkrığın
Başı sonu olmadığı gibi;.
Görüntüler bir bir belirirken,
Tanıdık ama isimsiz yüzler gibi .
Son güne kadar işte böyle,
Herkesin kendi değirmeninde,
Döner durur düşünceler….
Şarkının orijinal sözleri:
Round
Like a circle in a spiral
Like a wheel within a wheel
Never ending nor beginning
On an ever-spinning reel
Like a snowball down a mountain
Or a carnival balloon
Like a carousel that's turning
Running rings around the moon
Like a clock whose hands are sweeping
Past the minutes of its face
And the world is like an apple
Whirling silently in space
Like the circles that you find
In the windmills of your mind
Like a tunnel that you follow
To a tunnel of its own
Down a hollow to a cavern
Where the sun has never shone
Like a door that keeps revolving
In a half-forgotten dream
Like the ripples from a pebble
Someone tosses into a stream
Like a clock whose hands are sweeping
Past the minutes of its face
And the world is like an apple
Whirling silently in space
Like the circles that you find
In the windmills of your mind!
Keys that jingle in your pocket
Words that jangle in your head
Why did summer go so quickly?
Was it something that I said?
Lovers walk along the shore
And leave their footprints in the sand
Is the sound of distant drumming
Just the fingers of your hand?
Pictures hanging on a hallway
or the fragment of a song,
half-remembered names and faces
but to whom do they belong?
When you knew that it was over
Were you suddenly aware
That the autumn leaves were falling
To the color of her hair?
Like a circle in a spiral
Like a wheel within a wheel
Never ending nor beginning
On an ever-spinning reel
As the images unwind
Like the circles that you find
In the windmills of your mind
Round
– Yuvarlak
Like a circle in a spiral
– Bir spiral içinde bir daire gibi
Like a wheel within a wheel
– Bir tekerleğin içindeki bir tekerlek gibi
Never ending or beginning
– Hiç bitmeyen veya başlamayan
On an ever spinning reel
– Sürekli dönen bir makarada
Like a snowball down a mountain
– Dağdan aşağı inen bir kartopu gibi
Or a carnival balloon
– Veya bir karnaval balonu
Like a carousel that’s turning
– Dönen bir atlıkarınca gibi
Running rings around the moon
– Ayın etrafında koşan halkalar
Like a clock whose hands are sweeping
– Elleri titreyen bir saat gibi
Past the minutes of it’s face
– Yüzünün dakikalarını geçti
And the world is like an apple
– Ve dünya bir elma gibidir
Whirling silently in space
– Uzayda sessizce dönüyor
Like the circles that you find
– Bulduğun daireler gibi
In the windmills of your mind
– Zihninin yel değirmenlerinde
Like a tunnel that you follow
– Takip ettiğin bir tünel gibi
To a tunnel of it’s own
– Kendi tüneline
Down a hollow to a cavern
– Bir oyuktan bir mağaraya
Where the sun has never shone
– Güneşin hiç parlamadığı yerde
Like a door that keeps revolving
– Bu tutar bir kapı gibi döner
In a half forgotten dream
– Yarı unutulmuş bir rüyada
Or the ripples from a pebble
– Ya da bir çakıl taşından gelen dalgalanmalar
Someone tosses in a stream
– Birisi bir dereye fırlatır
Like a clock whose hands are sweeping
– Elleri titreyen bir saat gibi
Past the minutes of it’s face
– Yüzünün dakikalarını geçti
And the world is like an apple
– Ve dünya bir elma gibidir
Whirling silently in space
– Uzayda sessizce dönüyor
Like the circles that you find
– Bulduğun daireler gibi
In the windmills of your mind
– Zihninin yel değirmenlerinde
Keys that jingle in your pocket
– Cebinde çınlayan anahtarlar
Words that jangle in your head
– Kafanda çınlayan kelimeler
Why did summer go so quickly?
– Yaz neden bu kadar çabuk geçti?
Was it something that you said?
– Söylediğin bir şey miydi?
Lovers walk along a shore
– Aşıklar bir kıyı boyunca yürürler
And leave their footprints in the sand
– Ve ayak izlerini kuma bırak
Is the sound of distant drumming
– Uzak davulun sesi mi
Just the fingers of your hand?
– Sadece elinin parmakları mı?
Pictures hanging in a hallway
– Koridorda asılı resimler
And the fragment of this song
– Ve bu şarkının parçası
Half-remembered names and faces
– Yarı hatırlanan isimler ve yüzler
But to whom do they belong?
– Ama kime aitler?
When you knew that it was over
– Bittiğini bildiğin zaman
You were suddenly aware
– Aniden biliyor muydunuz
That the autumn leaves were turning
– Sonbahar yaprakları dönüyordu
To the color of her hair
– Saçının rengine
Like a circle in a spiral
– Bir spiral içinde bir daire gibi
Like a wheel within a wheel
– Bir tekerleğin içindeki bir tekerlek gibi
Never ending or beginning
– Hiç bitmeyen veya başlamayan
On an ever spinning reel
– Sürekli dönen bir makarada
As the images unwind
– Görüntüler gevşerken
Like the circles that you find
– Bulduğun daireler gibi
In the windmills of your mind
– Zihninin yel değirmenlerinde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder